Başkadır Öğretmen Sevgisi

Öğretmenler günü haftası nedeniyle değerli öğretmenimiz Lemanser SÜKAN'  01.12.2016 tarihinde yurtta ağırladık. Yerelde 9. ÇEK Eğitim Ödülü sahibi, aynı zamanda gelirini Kır Çiçeklerine bağışladığı Memleket Yollarında isimli kitabın da yazarı olan Sayın Lemanser Sükan'la gerçekleştirdiğimiz söyleşiye yurt müdürü Sema Üçok, belletmen öğretmenlerden Gülsüm Gençkan, Hatun Soğucak ve 38 öğrenci katıldı.

Lemanser öğretmenimizin gözleri hüzünlüydü. Sebebi belliydi. Ülkemizde bir facia yaşanmıştı. Okuma ümidiyle maddi yetersizliklerden dolayı tarikat yurtlarına yerleşen bu ülkenin kız çocukları Adana'nın Aladağ ilçesinde derme çatma bir yurtta feci şekilde can vermişti. Hepimizin içi onlarla birlikte alev alev yandı. Hiçbir zaman sönmeyecekti bu ateş, sönmemeli de zaten. Türkiye tarihinin bu kara lekesi unutulmamalı ki; yalnızca hayalleriyle göğü maviye boyaması gereken masum çocuklarımızın, minicik bedenleriyle birlikte düşleri de yıldızlarda asılı kalmasın.

Lemanser Öğretmen bu kayıpların bir daha yaşanmamasının tek yolu eğitimden geçiyor diyerek söze başladı "Eğitim çok kıymetli bir olgudur, herkes eğitimci olamaz. Türkiye'nin bu hale gelmesinin en büyük nedeni eğitimin ne idiği belirsiz gruplara bırakılmasıdır. Bunlar kadını toplumdan soyutlayarak çaresiz bırakıyorlar, kadına yönelik şiddet, çocuk ölümleri artıyor.  Tecavüzü bile meşrulaştırmaya çekinmeyen ahlak yoksunu kişiler toplumda bir parazit gibi ürüyor. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal üzerine basa basa "Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ülkesi olamaz" diye boşuna vurgulamamıştır dedi.  Sözü burada alan Sema Üçok  "Öğretmenlik gönül işidir çocuklar, Lemanser öğretmenin hayatı eğitim için mücadeleyle geçmiştir. Kitabını tüm öğretmenler, öğrenciler okumalı ve kendine rehber edinmelidir. Ayrıca ÇEK'in gözdesi olan Kır Çiçekleri'nin ne kadar şanslı olduklarını unutmamaları gerektiğini yeniden hatırlatarak "Burada sizi önemseyen, geleceğinizi düşünen ve yarınlarınız aydınlık olsun diye var gücüyle çabalayan ÇEK yönetimi ve öğretmenleriniz var. " dedi.  Lemanser Hanım, Öğretmen ışık saçar, yol gösterir işte eğitimin ve eğitimcinin önemi burada ortaya çıkıyor. Hayatınız onların elinde şekilleniyor çünkü" diye ekledi. 

Ardından günümüzde öğretmenliğin yozlaştırıldığını ve kutsallığına leke sürüldüğünü belirten Lemanser Öğretmen, kendisinin de mezun olduğu Türk tarihinin en başarılı eğitim projelerden olan Köy Enstitülerini anlattı.  Köy Enstitülerin tarihçesinden bahsetti.  Başarısının sırrı yöntemindeydi dedi. Köylüyü kul yapmaktan kurtaran bu sistemde bir yandan öğretmen yetiştirilirken bir yandan da köyün ve köylünün kalkınmasını sağlayacak bilgiler uygulanıyordu. Öğretmen, kitap okutan, ders anlatan, enstrüman çalan ve çalmayı öğreten, damı onaran, tarlaya ekilecek tohumlar hakkında bilgi veren, eli çapaya, toprağa değen kişiydi.  Burada yetişen herkes çok yönlü ve üretkendi. Yani enstitüler memleketin tam da ihtiyacı olan bireyler yetiştiriyordu.  İşte enstitülerin sahip olduğu bu ruh; çoğulcu, üretken bireyler yetiştirmesi; sorgulayan, kendi kendinin efendisi olacak Türk köylüleri yetişmesin diye, aydınlıktan korkan siyasetçilerin önderliğinde çirkin suçlamalarla kapatıldı.

Çocuklar Köy Enstitülerin işlevini daha iyi kavrasın diye Enstitü marşını okudu Lemanser Öğretmen:

Sürer, eker, biçeriz güvenip ötesine.

Milletin her kazancı, milletin kesesine.

Toplandık baş çiftçinin Atatürk'ün sesine

Toprakla savaş için ziraat cephesine.

Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz.

Biz yurdun öz sahibi, efendisi, köylüyüz.

....

Marşın coşkulu alkışlarla sona ermesinin ardından kızlarımız merak ettiklerini sordular, söyleşi boyunca Lemanser öğretmen tecrübelerini paylaşırken ara ara söylemek istediklerini ifade eden öğrencilerimiz, memlekette yaşanan bu olaylara sessiz kalınmasından dolayı çok üzüldüklerini ve feraha çıkmak için kendilerine çok önemli görevler düştüğünü söylediler.

                Söyleşi sonunda yurt müdürü, verdiği bilgilerin hepimizi aydınlattığını söyleyerek teşekkür etti Lemanser öğretmene. Ondan, tekrar görüşme sözü alarak, alkışlarla uğurladık.